Felsefe Okumak için Boğaziçi Üniversitesi mi yoksa National University of Singapore mu?
Türkiye’den bir üniversite ile Singapur’dan bir üniversiteyi karşılaştırmak ilginç gelebilir ama bence bu karşılaştırma bundan daha fazlası. Türkiye’nin (bence) en iyi felsefe bölümü ile Asya’nın (bence) en iyi felsefe bölümünü karşılaştırıyoruz aslında. Eğer daha çekimser yaklaşmak isterseniz, Türkiye’nin en iyi 2 felsefe bölümünden biri ile Asya’nın en iyi 3 felsefe bölümünden biri de diyebiliriz.
Sırayla bakalım ikisine de.
Boğaziçi ve Boğaziçi Felsefe
Ben okulunu ve bölümünü çok seven öğrencilerdenim. Boğaziçi Felsefe’de hem lisansımı hem de yüksek lisansımı yaptım. Toplamda okulda 4 yıl geçirdim (lisansı 3 yılda bitirdim, 2 yıl master’ın da tez döneminde 1 yıl Osaka Universitesi’ndeydim). İnanılmaz dolu dolu bir 4 yıldı.
Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan en önemli yönü öğrenci kalitesi. Boğaziçi öğrencileri sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en iyileri ile boy ölçüşebilecek seviyede öğrenciler. Buna bir de Felsefe bölümündeki gibi öğretmeyi seven, başka hocalar gibi öğrencilerini yük olarak görmeyen, öğrencilerine olabildiğince yol gösteren, Türkiye’deki birçok hocanın aksine öğrencisinin başarısından korkmayan ve bununla gurur duyan hocaları eklediğinizde harika bir eğitim ortamı elde etmiş oluyorsunuz. Boğaziçi Felsefe eğitim açısından az bulunur kalitede bir bölüm.
Boğaziçi Felsefe’nin analitik felsefe yönü esas güçlü olan tarafı. Bu yüzden özellikle matematik çıkışlı öğrenciler için çok uygun bir bölüm. Analitik felsefe size düşünmeyi, savunduğunuz tezin sonuna kadar gitmeyi, mantık ile işlem yapmayı, ve kendinizi de başkalarını da acımazsızca eleştirebilmeyi öğretiyor. Bunun değerini analitik felsefe bilmeyen kişiler veya öğrenciler ile baş etmeniz gerektiğinde çok daha iyi anlıyorsunuz! Buna ek olarak, bilgisayar mühendisliği ve veri bilimi gibi alanların öne çıktığı günümüzde mantık, dil felsefesi, zihin felsefesi gibi alanlar size tahmin edeceğinizden çok daha fazla şey katacaktır.
Gelelim üniversitenin kendisine. Boğaziçi’nin güzelliği zaten dillere destan. İstanbul’un en müthiş yerinde konumu, çimleri ve manzarası, alt kapıdan çıktığınızda Boğaz, üst kapıdan çıktığınızda Hisar ortamı ile Felsefe bölümünün olduğu Güney Kampüs yalnızca Türkiye’de değil, dünyada az bulunur bir kampüs. Okulun kompakt ve birbirine yakın kampüslerden oluşmasının hem sosyal ortama hem de eğitim ortamına katkısı çok büyük. Bu sadece bütün etkinliklere katılabileceğiniz bir ortam yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda farklı bölümlerden ders almaya da çok uygun bir ortam yaratıyor.
Boğaziçi Felsefe ile ilgili tek olumsuz yorumum, bölümün sizi bağımsız orijinal araştırma yapmaya ve doktora başvurularına hazırlamakta çok yetersiz kalması. Bu da belki hocalara gidip, daha çok destek ve yol gösterme talep ederek çözülebilir. Çok emin değilim.
Singapur ve National University of Singapore (NUS) Felsefe
Söze yine aynı şekilde başlayabilirim. Ben okulunu ve bölümünü çok seven öğrencilerdenim. Belli ki şanslıyım da bu konuda. NUS’de 3 yıl geçerdim (4 yıllık doktora programının 1 yılında araştırma için Dünya Sağlık Örgütü ve Harvard’daydım). Doktora yapanlar genelde doktora döneminin ne kadar zor ve yıpratıcı geçtiğinden bahseder. Benimki bunun tam tersiydi. Çok şey öğrenerek, çok şey yaşayarak, ve çok yer gezerek geçti.
NUS Asya’nın minik şehir-ülkesi Singapur’un en köklü üniversitesi. İlk önce tıp fakültesi olarak 1905’te kuruluyor, daha sonra 1980’de NUS haline geliyor. Tıptan hukuka, felsefeden mühendisliğe her bölümün olduğu, 35.000 civarı öğrencisi olan büyük bir üniversiteden bahsediyoruz. (Boğaziçi’nin öğrenci sayısı ise sadece 16.500 civarında). Ana kampüsüne ek olarak 2 küçük kampüsü daha var.
NUS, 2018 yılında Times Higher Education tarafından Asya’nın en iyi 1. okulu, dünyanın da en iyi 22. okulu olarak sıraya kondu. QS World University sıralamasında dünyanın 11.si. NUS’in bu konumu yeni değil, son 10 yıldır dünyanın ilk 20’sindeki yerini hep korudu. NUS’in diğer en iyi üniversiteler ile ortaklıkları da var. Yale-NUS koleji lisans öğrencileri alıyor, Duke-NUS tıp fakültesi yüksek lisans öğrencilerine eğitim veriyor.
Ne yazık ki, Türkiye yalnızca Amerika ve Avrupa’ya odaklanmış durumda. Amerika’daki herhangi bir okula girip, on binlerce dolar ödeyip, en az 6 yıl doktora yapıp, burnumuzun dibindeki Boğaziçi ile karşılaştırılamayacak kadar zayıf öğrenci ve eğitim kalitesi ile mezun olmak hala bizde prim yapabiliyor. NUS’i bu tarz bir eğitimle karşılaştırmaya gerek bile yok. NUS’in eğitim ve hoca kalitesinin yanısıra, doktora bursu Singapur’da çok rahat bir yaşam sürmekle kalmayıp para biriktirerek gezmenize yetecek kadar cömert. NUS yurtdışı araştırmalarınıza ek burs verecek ve sizin çalışmalarınıza destek olmak için olabildiğince esnek olacak kadar da eğitim odaklı.
NUS Felsefe’nin hoca kalitesi Boğaziçi’ne çok benzer. Alanlarında çok bilgili olan, öğrencilerine zaman ayıran ve emek harcayan, derslerini ciddiye alan, ve belki de en önemlisi (aynı Boğaziçi Felsefe gibi) öğrencilerine saygı duyan bir bölümden bahsediyoruz. Boğaziçi gibi, NUS de, kampüsünün kompakt olması sebebiyle farklı bölümlerden ders almanıza, çift anadal yapmanıza olanak sağlayan bir yapıya sahip.
NUS Felsefe için söyleyebileceğim tek olumsuz nokta da aslında Boğaziçi Felsefe için söylediğim ile aynı. Amerika’daki en iyi okulların aksine Boğaziçi de NUS de sizi tam anlamıyla akademide bir kariyer için hazırlamıyor. Makale yayınlamak, orijinal araştırma yapmak, bunlar hep sizin inisiyatifinize kalıyor ve hocalardan özellikle ve ısrarla talep etmezseniz bu konuda bir yardım veya teşvik almıyorsunuz.
Okulun sosyal ortamına gelecek olursak, NUS’de de çeşitli öğrenci kulüpleri ve sosyal etkinlikler var. Bunlar Boğaziçi kadar üniversitenin “kalbini” oluşturmasa da öğrenci hayatına katkıda bulunuyor. Boğaziçi’nin aksine NUS’te partiler ve konserlerden söz etmek pek mümkün değil. Boğaziçi bu konuda kesinlikle daha üstün. Okulun öğrenciler için olan “yurt şehir”leri müthiş modern ve çok donanımlı. Bunun yanı sıra, okulda ve Singapur genelinde yemekler çok çeşitli, çok güzel, ve çok ucuz.
Boğaziçi–NUS karşılaştırmasında elbette şehir/ülke karşılaştırması da yapmak gerekli. Singapur tropik bir ülke. Dolayısıyla yıl boyunca çok sıcak bir yaz yaşıyorsunuz. Değişen tek şey yağmur oranı. Bununla başa çıkmak için her yerin klimalı olduğu bir şehir inşa edilmiş durumda. Yağmur sebebi ile birçok bina birbirine geçitler ile bağlı. Bu okul içinde de aynı. Üstü kapalı geçitler ile neredeyse okulun bir ucundan diğer ucuna hiç güneş veya yağmur altında kalmadan yürümeniz mümkün. Bu sıcağın avantajları da var. Bütün yıl, açık yüzme havuzlarında yüzebilirsiniz, tatillerde Malezya adalarında deniz-kumsal-güneş yapabilirsiniz, ders çıkışı kumsala güneşlenmeye gidebilirsiniz, ve bütün okul yılını şort ve terlikler ile geçirebilirsiniz. Singapur aynı zamanda rahat ve aşırı güvenli bir şehir. Ne giydiğiniz ne hocalarınızın umurunda ne de çevrenin. Kimseden üzerinizdekiler ile ilgili olumsuz bir tepki almanız mümkün değil.
Şimdi olsa…
Bu okullarda okuduktan sonra şimdi karar vermek zorunda olsam ne yaparım?
Lisans için düşünecek hiçbir şey yok. Eğer seçenekleriniz Amerikan Ivy ligi okullarından biri ya da Oxbridge değilse, elbette Boğaziçi.
Yüksek lisans için karar vermek biraz daha zor. Eğer para sizin için bir şey ifade ediyorsa, yüksek lisansı yurtdışında paralı yapmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Ama eğer paranın bir önemi yoksa, o zaman yine Ivy veya Oxbridge seçeneklerini düşünebilirsiniz. Çünkü prestijli bir yüksek lisans sizin doktora seçeneklerinizi arttıracaktır.
Doktora için ise Boğaziçi–NUS arasından kesinlikle NUS derim, çünkü size sağladığı olanaklar ve kaynaklar çok başka. Tabii ki Ivy veya Oxbridge şansınız varsa düşünmeden ona gidin, çünkü prestij…
Son olarak, eğer akademik kariyer istiyorsanız ve bunu nerede kurmak istediğinizi biliyorsanız, ona yönelik seçimler yapmanız da doğru olur. Mesela mutlaka Amerika’da kalmak istiyorsanız, daha kötü bile olsa Amerika’daki bir okula girmek NUS’ten daha mantıklı olabilir. Aynı şey Avrupa için de geçerli. Esas hedef Türkiye ise, ne yazık ki Türkiye’nin Amerika ve Avrupa saplantısından dolayı yine bu ülkelere yönelmek faydalı olabilir.
Ben şu anda karar verecek olsam yine Boğaziçi lisans+yüksek lisans ile başlarım. Sonrasında Ivy ligi ve Oxbridge için daha çok çaba sarf ederim. Olmazsa seve seve yine NUS’te okurum! ❤️